İstanbul tüm dünyada sağlık turizminin merkezi olma yolunda.

Avrupa ülkeleri, orta doğu ve arap ülkeleri cazip koşulları ve kaliteli hizmeti nedeniyle İstanbul’u tercih ediyor. Bu bağlamda ülkemizi en iyi şekilde temsil etme sorumluluğu omuzlarımıza yükleniyor. CliniCare olarak bu sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. Ekibin her üyesi deneyimi ve tecrübesiyle kendisini ispat etmiş bilgi ve birikimlerini üst noktaya taşımak isteyen, sağlık sektöründe ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek bir marka olmanın iddiasıyla güçlerini birleştirmiş kişilerden oluşmaktadır.

CliniCare bünyesinde bulunan Plastik Cerrahi, Obezite cerrahisi, diş ve Medikal estetik konusunda uzman doktorları, deneyimli kadrosu ile son teknolojiyi kullanarak siz değerli misafirlerine en kaliteli hizmeti vermek için hazır.

İstanbul tüm dünyada sağlık turizminin merkezi olma yolunda.

Avrupa ülkeleri, orta doğu ve arap ülkeleri cazip koşulları ve kaliteli hizmeti nedeniyle İstanbul’u tercih ediyor. Bu bağlamda ülkemizi en iyi şekilde temsil etme sorumluluğu omuzlarımıza yükleniyor. CliniCare Bosphorus olarak bu sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. Ekibin her üyesi deneyimi ve tecrübesiyle kendisini ispat etmiş bilgi ve birikimlerini üst noktaya taşımak isteyen, sağlık sektöründe ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek bir marka olmanın iddiasıyla güçlerini birleştirmiş kişilerden oluşmaktadır.

CliniCare Bosphorus bünyesinde bulunan Plastik Cerrahi, Obezite Cerrahisi, Diş ve Medikal estetik konusunda uzman doktorları, deneyimli kadrosu ile son teknolojiyi kullanarak siz değerli misafirlerine en kaliteli hizmeti vermek için hazır.

Günümüzde ciddi bir sorun olan obezitenin cerrahi çözümü, Estetik cerrahi, diş sağlığı ve estetiği ve medikal estetik uygulamaları bir lüksten çok bir ihtiyaç olarak görülmekte ve giderek artan talep karşısında tıp dünyası cerrahi ve cerrahi dışı uygulamaları araştırılıp geliştirilmekte. Sosyal medyanın da etkisi ile gelişmeler daha hızlı takip edilip insanlar arasında popülerlik kazanarak hızla yayılmakta. Tabi bu hızlı bilgi paylaşımı faydalı olduğu kadar yanlış uygulamaların da önünü açmakta ve sosyal medyada karşılaştığımız estetik facialarıyla sonuçlanmakta. Doğal olmayan abartılı estetik görünümden uzak yapay sonuçlar insanların estetik algısını olumsuz etkilemekte.

Çağımızın beslenme alışkanlıkları ve sporun yaşam şartlarımızda kendine yer bulamaması; her geçen gün daha çok insanın obezite ve metabolik sonuçlarıyla yüzleşmesine neden olmaktadır. Ciddi bir toplumsal sağlık sorunu halini alan obezitenin etkin ve kalıcı cerrahi çözümlerini sunmak ve sonrasında ortaya çıkan estetik sorunların tedavisini en iyi şekilde çözüme kavuşturarak daha sağlıklı, bilinçli ve kendisi ile barışık bireyler elde ederek insanların hayatlarına dokunmak istiyoruz.

Beslenme ağızla başlar ve sağlıklı görünmenin en etkili yolu sağlıklı gülen bir yüz ve sağlıklı dişlerdir. İnsanlarla iletişimde gözler kadar sağlıklı dişlerde çok etkilidir. Sıcak samimi bir gülümseme karşı tarafta güzel bir izlenim bırakmanızı sağlayacaktır. Sadece sağlıklı dişlere sahip olmanın ötesinde teknolojik gelişmeler sayesinde çekici estetik bir gülümseme, daha genç bir görünüme kavuşmamızı sağlarken insanlarla olan iletişimimizi de ciddi oranda etkilemektedir. Bu konuda A’dan Z’ye diş sağlığı ve estetiği konusunda ki çözüm ortaklarımızla tam bir sağlık kompleksi olmanın sorumluluğunu taşıyoruz.

Estetik uygulamalarda amaç toplum tarafından kabul görmüş güzellik formlarını kişiye özel planlamayla doğallık sınırında yapabilmektir. Güzellik ve estetik algısı toplumdan topluma değişmekle birlikte sosyal ve görsel medyanın etkisiyle toplumlar arasında hızla yayılmakta ve toplumları hızlı bir şekilde etkilemektedir. Estetik sektörü tüm dünyada büyük bir pazar oluşturmakta ve her geçen gün yeni firmalar ürünleriyle bu pazarda yerini almaktadır. Her yeni çıkan ürün en iyisi olmadığı gibi, en popüler ürünlerde en iyisi demek değildir. İşte bu noktada sağlık ve estetik sektöründe hizmet veren kurumların inisiyatifi önemli bir yer tutmaktadır. Kurumsal kimliğimizle hastalarımızı güvenli olduğu kadar etkili yöntemlerle buluşturmayı misyon edinmiş durumdayız.

Kliniğimizde yapılacak uygulamaları ameliyatlı ve ameliyatsız çözümler olarak ikiye ayırabiliriz. Bu uygulamaları birbirinden ayrı ve birbirine alternatif uygulamalar olarak düşünmek yanlış olur. Birbirlerinin tamamlayıcısı ve hastanın tercihi doğrultusunda artıları ve eksileri olan uygulamalardır. Kliniğimize başvuran her hasta uzmanlarımız tarafından değerlendirilip tercihleri doğrultusunda en uygun ve güvenilir tedavi programına alınacaktır. Botoks, PRP (trombositten zengin plazma) HA dolguları gibi medikal uygulamalar yanında Hollywood yıldızlarının tercihi FDA onaylı temizleme ve bakımı, son ultrason teknolojisi, etkili yöntemler tedavi seçenekleri arasındadır.

Plastik ve Estetik cerrahi lokal (bölgesel) anestezi ve genel anestezi altında yapılan bilen cerrahi işlemlerdir. bunlardan lokal olanları klinik ortamında yapılabileceği gibi genel anestezi altında olanlar tam teşekkülü çözüm ortağımız hastanelerde yapılmaktadır. İlerleyen anestezi teknikleriyle ameliyatlar çok daha konforlu ve güvenli olmakla beraber, hastanede yatış surecide kısaltmakta ve sosyal yasama dönüş daha hızlı olmaktadır.

Türkiye’de ve dünyada en sık yapılan uygulamalardan biri burun estetiğidir. Türkiye özellikle burun estetiği konusunda başarılı örnekleriyle tüm dünyada bilimsel platformlarda ilgiyle takip edilmektedir. Son dönemde değişen cerrahi teknikler ve teknolojik cihazların yardımıyla daha doğal ve nefes fonksiyonun iyileştirildiği, daha kısa iyileşme surelerinin hedeflendiği estetik ve fonksiyonel burun ameliyatları yapılabilmektedir. Bilimsel gelişmeleri en güncel şekilde takip eden Plastik cerrahi uzmanımız Op. Dr. Barış Keklik ultrasonik rinoplasti ameliyatının (Pietzo cerrahisi olarak da bilinmekte) başarılı uygulayıcılarından biridir.

Yüz gençleştirme ameliyatları giderek daha popüler hale gelen eskiden bilinenin aksine bir yüz germe ameliyatından çok yüz gençleştirme yani yüzdeki doğal ifadenin bozulmadan yüzde yılların yarattığı deformelerin bir restorasyon işlemi olarak giderilmesi işlemidir. Yüzdeki yaşlanma öncelikle göz çevresinden başlar zaman ilerledikçe orta yüzde, alın bölgesinde ve alt yüzde cilt yapısının incelmesi, yüz çizgilerinin derinleşmesi ve yer çekimine bağlı olarak sarkmalar oluşur. Cerrahi olmayan medikal yöntemlerle cilt ve cilt altı dokuda ki yaslanma belirtileri yavaşlatılmaya ve giderilmeye çalışılır. Fakat bir yerden sonra cerrahi işlemlere ihtiyaç duyulmaktadır. göz kapağı estetiği lokal veya genel anestezi altında yapılan bilen nispeten kısa uygulamalardır. 1 haftalık bir süreç içerisinde sosyal yaşama çok rahat bir şekilde dönülebilmektedir. Orta ve ileri yaşlarda orta yüzde ki yaşlanma belirtileri ortaya çıkar. Uygun hastalarda yine teknolojinin nimetlerinden faydalandığımız ışıklı bir kamera sistemi kullanılarak yüzde görünür herhangi bir iz bırakmadan Endoskopik Yüz Germe ameliyatları ile orta yüz alın ve göz çevresi gençleştirilebilmektedir. Karından veya vücudun herhangi bir yerinden alacağımız yağ dokularıyla da kaybolmuş olan cilt altı yağ dokusu kök hücreden zengin kendi yağ dokumuzla hacimlendirilebilir. İlerleyen yaşlarda alt yüz ve boyunda sarkma olan hastalarda yüz germe ameliyatları ile 15 yas daha genç gösteren bir yüze kavuşulabilir.

Vücut şekillendirme ameliyatları son dönemde çok ciddi şekilde artış gösteren bariatrik cerrahi (mide kücültme ) ameliyatları sonrasında sarkmış olan cilt dokusunun toparlanması amacıyla giderek artmaktadır. Bariatrik cerrahi sonrası takip eden 1 sene sonunda ideal vücut kitle endeksine ulaşmış hastalar bir dizi estetik ameliyat sonrası daha estetik ve sağlıklı bir görünüme kavuşabilmektedirler. Öncelikle karın ve bel çevresinin 360 derece germe (body lift) ameliyatı sonrasında ihtiyaca göre meme dokusunun toparlanması, kol ve bacak germe gibi ameliyatlar yapılabilmektedir.

Vücut şekillendirme sadece fazla kilosu olan veya sarkmış dokuları toparlamak amaçlı yapılmamaktadır. Son dönemde bayanların sıklıkla tercih ettiği Brezilya estetiği olarak bilinen ince bel, daha yuvarlak hatlı ve dik bir popo şekli, düz ve atletik görüntüye sahip bir karın popüleriz olmuştur. Bel çevresi ve basen Ultrason veya Lazer enerjisi kullanılarak Liposuction yöntemiyle şekillendirilirken elde edilen yağlar popoya yuvarlak hat ve dolgunluk vermekte kullanılır. Zayıf olan hasta grubunda ise silikon popo protezleri çok başarılı sonuçlar vermektedir. Erkeklerde ise daha düz bir bel üçgen bir vücut hattı, karın kaslarının belirgin olduğu (six-pack) görüntü, göğüs kaslarının (pektoraller) ve omuz kasının (deltoid) yağ enjeksiyonuyla hacimlendirilmesi, erkeklerde sıklıkla rastladığımız meme dokusunun büyüklüğünün  giderilmesi tercih edilmektedir.

Yurt dışında “mummy make over “ olarak bilinen doğum sonrası sarkmış karın ve meme dokusunun toparlanması işlemleri sıklıkla yaptığımız estetik cerrahi girişimleri arasındadır. Genç yas kadın hasta grubunda ise meme dokusunun yetersizliğinde altın standart olan silikon meme protezleri hastanın özgüvenini arttıran çok yüz güldürücü sonuçlar elde etmemizi sağlamaktadır.

Estetik cerrahi dışında aslında eğitimimizin büyük bir kısmını oluşturan rekonstruktif yani onarım cerrahisi de uzman kadromuz tarafından başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Her 8 kadından birinde gördüğümüz ve bu konuda bilinçlendirmeye çalıştığımız meme kanseri artık erken evrelerde yakalanabilmekte çoğu hasta cerrahi tedaviyle sağlığına kavuşabilmektedir. Meme dokusu kadının cinsel kimliğidir. Hastalık nedeniyle kaybedilen meme dokusu ciddi travmalara yol açabilmektedir. Günümüzde mutidisipliner yaklaşımlarla hem eş zamanlı hem de onkolojik cerrahi sonrası meme onarımı yapılabilmekte özgüveni yerine getirilebilmektedir. Kendi karın ,bacak veya sırt dokusundan meme onarımı yapılabileceği gibi silikon protez ve yağ enjeksiyonu uygulamalarıyla onarımda yapılabilmektedir.

Yukarda bahsettiğimiz uygulamalar sıklıkla tercih edilen ve yaptığımız uygulamalar. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Başvuran hastalarımıza kişiye özel beklentileri karşılayabilecek etik ilkeler çerçevesinde en kaliteli hizmeti verebilmek adına yola çıktık.

Biz doktorların insan bedenine ve ruhuna dokunma ayrıcalığı başka hiçbir meslek dalına verilmemiştir. Doktorlar olarak taşıdığımız vicdani sorumluluk, omuzlarımızdaki ağır yük ise mesleki ve ahlaki sorumluluğumuzdur.

Bizimle yolu kesişen her kişinin zihninde, kalbinde pozitif yer edinerek yaşayacakları sağlıklı güzelliklere ve mutluluklara ortak olmak ümidiyle