
Günümüz dünyasında değişen estetik anlayışıyla birlikte herkes hayalini kurduğu bir vücuda sahip olmak için diyestisyenlerin ve doktorların kapısını çalıyor. Gelişen tıp bilimiyle beraber artık estetikle istenilen sonuçlara daha kolay ulaşılabiliyor.
Değişen beslenme düzeni ve hareketsizlik sonucu aşırı kilo alma bizi bu hedeflerimizden malasef uzaklaştırıyor. Her ne kadar diyet yapıp düzenli spor yapmaya çalışsakta beslenme alışkanlıklarımız yüzünden malasef istediğimiz vücut formuna kavuşamıyoruz. Tabi durumun birde genetik tarafı yani bizim vücut şeklimizi belirleyen kalıtımsal özelliklerimizi de işin içine katarsak plastik cerrahinin önemi daha da ortaya çıkmakta.
Vücut şekillendirme ameliyatlarında en çok kullanılan yöntemlerden birisi Liposuction yani yağ emme yöntemidir. Şu unutulmamalıdırki liposuction bir kilo verme yöntemi değildir ve bir ameliyattır. Bu nedenle azami sterilizasyon ve donanımlı hastane şartlarında ehliyetli ellerde yapılması gereken bir işlemdir. Liosuctionda amaç sağlıklı beslenme ve spora rağmen istenmeyen bölgelerde oluşan yağlanmaların veya genetik olarak estetik açıdan memnun etmeyen vücut hatlarının düzeltilmesi amacıyla ince kanüller yardımıyla yağların emilmesi yöntemidir.
Erkek ve kadında istenilen vücut şekilleri farklıdır. Plastik cerrahi uzmanının ve hastanın isteğine bağlı olarak sedasyon (yarı baygın) veya genel anestezi altında yapılabilmektedir. İşlemin yapılacağı bölge Tumescent solüsyon olarak bilinen özel bir serum ve ilaç karışımı enjekte edilerek şişirilir ve 10 dk civarı beklendikten sonra bölgenin kanlanması minimum seviyeye indirilerek kanama ve pıhtı açısından risk en aza düşürülerek bölgedeki yağlar kanüller yardımıyla yüksek vakumla aspire edilir ve uzaklaştırılır. Bu yöntem klasik Liposuction olarak bilinmektedir.
Her geçen gün estetik alanında teknolojik gelişmeler ameliyatları daha güvenli, daha konforlu ve daha iyi sonuçlar elde edebileceğimiz şekilde etkilemektedir. Son dönemde giderek yaygınlaşan ve benim de tercih ettiğim klasik Liposuction’a göre daha iyi sonuçlar elde etmemizi sağlayan VASER liposuction.
VASER ses dalgalarının enerjisi kullanılarak liposuction ile almak istediğimiz bölgede ki yağ dokularının diğer dokulara zarar vermeden eritilerek sıvı hale getirilmesini sağlayan bir cihazdır. Klasik liposuction’ a üstünlüğü fiziksel güç uygulamaya gerek kalmadan diğer dokuları travmatize etmeden sadece yağ hücrelerinin eritilip kolayca aspire edilebilecek hale getirmesi ve klasik liosuction da oluşan dalgalanma ve düzensizliklerin önüne geçmesidir. Diğer dokularda travmanın az olması lenfatik sistemin korunması ameliyat sonrası dönemde çok daha hızlı bir iyileşme ve sonuçlarında daha başarılı olmasını sağlamaktadır.
VASER kanüllerinin cilde çok yakın mesafede güvenli bir şekilde çalışabilmesi kaslı bir vücut görüntüsü verebilmemize ve istenilen bölgelerde ince ayar çalışabilmemize olanak sağlamaktadır.
Vaser liposuction cilt altı yağ dokusunu bir iskele gibi ayakta tutan matrikse zarar vermediği için ameliyat sonrası dönemde cildin alttaki kas dokusuna yapışarak adapte olması yani redrape olmasını hızlandırmakta ve daha kısa bir iyileşme süresi sağlamaktadır.
Liposuction ameliyatı için uygun olan her hasta VASER liposuction ameliyatı içinde uygundur.
Peki kimler liposuction için uuygun adaylardır.
Obez yani aşırı kilolu hastalara motivasyon amacıyla liposuction yapılabilecek olsa bile beklentileri yüksek tutmamak gerekir vücut ağırlığının % 10 ‘undan fazlasını tek bir seansta almak ciddi riskler doğuracaktır ve istenilen estetik sonuçlara ulaşılamayacaktır. İdeal kilosuna yakın veya kilolu hastalarda ciltte sarkma ve cilt kalitesinde ciddi bozulma yoksa liposuction ile çok başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Vücut şekillendirmede amaç sadece yağ dokusunun uzaklaştırılması değil fazla olan yerlerden alınarak kontür vermek amacıyla vücudan başka yerlerine transfer edilmeside gerekebilmektedir. VASER yöntemiyle alınan yağlar bu nedenle sadece yağ dokusu ihtiva ettiğinden yüksek tutma oranları ile kullanılabilmektedir.
Ameliyat sonrası hastalarımız bir gece hastane ortamında kalmakta erken dönemde mobilize edilerek bir an önce toparlanma sürecüne sokulmaktadırlar. Yapılan alanların durumuna göre ameliyat sonrası bizim temin edeceğimiz bir korse ve alttlarında padlerle bir dönem ödemlerin uygun bir şekilde inmesi ve cildin redrape olması sağlanmalıdır. Ameliyat sonrası bol sıvı alınması 2 saat aralıklarla hareket edilmesi yatış ve oturuş pozisyonlarına dikkat edilmesi mümkünse sigara kulllanımının kesilmesi veya en aza indirilmesi iyileşme sürecinin en hızlı ve düzgün şekilde gerçekleşmesini sağlayacaktır. 4-6 haftalık bir korse kullanım sürecinden sonra tamamen normal hayata dönülebilir. Ama unutulmamalıdır ki her estetik ameliyatta olduğu gibi liposuction ameliyatında da tam bir iyileşme 6 ay sonunda gerçekleşecektir.
Ameliyat sonrası elde edilen vücut şekli dikkat edildiği takdirde (sağlıklı beslenme ,spor …) vücut kitle indeksi korunduğu takdirde kalıcıdır. Normal yaşlanma süreci dışında herhangi bir deformasyon gerçekleşmez.
Alınan yağlar başka bir bölgede çıkmaz veya tekrar geri dönmez. Ben bu durumu şöyle açıklamaya çalışıyorum. Yağ hücrelerini içi yağ dolu bir balon gibi düşünürsek 100 adet yağ balonumuzun 20 tanesini patlattığımızda artık onların geri dönme şansı yoktur fakat kilo almaya devam edersek geri kalan 80 balonun hacmini büyüterek ameliyat öncesi halimize dönebiliriz.